10 Eylül 2010 Cuma

Bütün insanların hayat hikayelerini okurken, ilk zaferlerini kendilerine karşı kazandıklarını görmüşümdür. Hepsinde de öz disiplin başta geliyor. 
Harry Truman
Hiçbir işi imkansız diyerek bırakma. Ertesi gün başkalarının o işi başarırken çıkardığı gürültüyle uyanırsın.

HERŞEY SENİNLE BAŞLAR, SENİNLE BİTER...

Çaresizlik öğrenilmiştir.
Başarılı olmak da öğrenilebilir.
Sende sandığından fazlası var!
Gelebileceğin en iyi yerde değilsin.
Yeni bir hayat için gereken, yeni bir akıldır.
Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur.
Rüzgarı suçlamayı bırak, yelkenleri kullanmayı öğren!
Seyirci koltuğundan sıkıldıysan, sahneye çık.
Zirvede her zaman bir kişiye daha yer var.
Her şey seninle başlar!
Başkaları yapabildiyse, sen de yaparsın.
Hayatta ya tozu dumana katarsın,
Ya da tozu dumanı yutarsın.
Seçim senin!

(Herşey Seninle Başlar adlı kitabın arka kapak yazısı)

7 Eylül 2010 Salı

Anneler babalar çocuğunuz haylazsa korkmayın !!!!!!! Dahi olucak demektir...

Honoré de Balzac
O trajediler nasıl çıktı sanıyorsunuz?
Fransız yazar Honoré de Balzac, çok sıkı disipline sahip bir yatılı okulda büyüyor. ‘Kişiliğe zarar verir’ diye ziyaretçi bile yasak. Anne-babasını uzun süre göremiyor. Onlara mektup yazması bile yasak. Oysa o yazmak istiyor, sadece yazmak... Uzun uzun anlatmaktan, ayrıntılara inmekten hoşlanıyor. Okumayı da çok seviyor, gece yarısı kütüphaneye girmek yasak olduğu halde o giriyor. Bu yüzden defalarca kez cezalandırılıyor. En sonunda okul müdürü, babasına bir mektup gönderiyor: “Bundan hayır gelmez; ne dersi biliyor, ne ödev yapıyor. Verilen bir işle uğraşmaya karşı öyle bir tiksinti var ki, ne yapsanız boşuna...” Balzac okuldan alınıyor ama sonra dünyanın en büyük romancılarından biri oluyor; ‘Goriot Baba’yı, ‘İnsanlık Komedisi’ni yazıyor.


Kigem'den alınmıştır.

John Lennon

John Lennon
Cicibaba istemedi, 
teyzesi büyüttü
“Ben Beatles’lardan biriyim. Hayır, Paul değil, öteki, John. OK?” diyordu Beatles’ın, hani şu İsa’dan bile ünlü müzik grubunun solisti John Lennon. O tüm zamanların en iyi müzisyenlerinden biriydi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında, korkunç bombardımanlardan biri sırasında İngiltere’nin Liverpool şehrinde dünyaya geldi. O yüzden, “Bombardıman müziklerin en korkuncudur” dedi. Kendilerini terk eden babasını ilk kez beş yaşındayken görmüştü. Cicibabası onu istemediği için teyzesiyle birlikte banliyöde büyüdü. Öğretmeni veli toplantılarında, ‘zamanını olmadık işlerle geçirdiğini’ söyledi. John, ders çalışmaktansa resim yapıyor, şiir okuyor, gitar çalıyor ve bütün sınavlarda başarısız oluyordu. Okuldaki dersleri çok sıkıcı bulduğu için kendini eğlendirmeye karar verdi. 17 yaşındayken Black Jack diye bir grup kurdu. Sonra bir gün St. Peter’s Kilisesi’nde Paul McCartney ile karşılaştı ve birlikte çalmaya başladılar. Daha sonra da gruba George Harrison katıldı. Tam teyzesinin yanından taşınıp anneyle arayı iyi tutmaya başlamışken, sarhoş bir sürücü annesinin ölümüne neden oldu. Büyük bir acı yaşadı ve içine kapandı. Ta ki, 1960 yılına, bir ‘Beatle’ olana kadar...



Kigem'den alınmıştir.
Mağlubiyete uğrayınca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar. Germaın Martın 

Pişmanlıksız günler diliyorum...=)

Başarı insana belki çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir. "Çin Atasözü" 


Her başarısızlık başarıya giden yolun kısalması anlamına gelir...."O.F.E"  Başarısız oluğumuz da düşündüğümüz şeylerden biri ya pes etmektir yada yeniden denememektir. Peki ama neden? İlkinde, ikincisinde, yada üçüncüsünde başaramamak dördüncüde de yapamayacağımız anlamına gelirmi?
Bazen kişisel gelişimciler için şunu söylerim sanki siz herşeyi başardınız da bide bize akıl veriyorsunuz ???
Bazende, acaba kişisel gelişimciler, yada yaşam koçları hiç ümitsizliğe kapılmazlar mı?
Cevabı çok kolay aslında HAYIR!!! 


Çünkü onlar, ümitsizliğin belkide ne demek olduğunu bilmeyen ender insanlardan bu yüzden insanlara, şirketlere koçluk yapıyorlar.


Etrafıma baktığımda artık kimsenin yaptıkları şeylerden mutlu olmadıklarını görüyorum. Çalıştıkları iş, oturdukları ev, sahip oldukları eştir belkide onları mutlu etmeyen bilemiyorum. Peki ama bunun böyle devam edip etmemesine karar verende bizleriz. Evet bulunduğumuz işten ayrılmak kolay değil belkide ama mutlu olmadığımız bir işte çalışmak ne kadar kolay? Mutlu olduğu işte çalışan insanların başarıları %80 daha fazladır diğerlerine göre ve yükselme şanşları da bununla doğru orantılıdır. 
Her insan başarılı olmak, mutlu olmak ister ama bunun için ne yapar ?
Bu benim kendime sorduğum en sık sorulardan biridir. Başarılı olmak istiyorum, mutlu olmak istiyorum (herkes gibi)
-eeee peki bunun için ne yapıyorum???
sonra kendime cevap veririm...(ruh durumuma göre değişen cevaplar elbette=)  çoğu zaman herzamankinden daha çok şey vardır yapılacak, bana göre yapılanlar hiçbir zaman yeterli değildir.


Derdim, amacım polyanna'cılık yapmak değil elbette (bende dört dörtlük harikulade bir insan değilim elbette ama neden olamayayımki.) Hayat akıp gidiyor ve amaçlarımızı, hedeflerimizi belirleyip buna göre çalışıp çabalamazsak zaman akıp gidecek ve malum herkes tarafından de bilinir; zaman ne yazıkki geri alınamıyor. Zamanı sabah saat 08:00 'a alabilen varmıı  (varsa derhal tanışmak isterim =) 


Yaşadığımız nefes aldığımız her ana minnettar kalalım...
Ve unutmayalım ki hayat başarılara yetecek kadar uzun, başarızızlıkları düşünüp üzülemeyecek kadar kısa...


Her anınızdan keyif almanız, düşündüğünüz ve amaçladığınız başarıya ulaşmanız dileğiyle...Pişmanlıksız günler diliyorum... 

İşte budur başarmak !!!!!

Sık sık ve çok gülmek.
Zeki insanların saygısını kazanmak,
Ve de çocukların sevgisini, 
Dürüst eleştirmenlerin takdirini kazanmak,
Sahte dostların ihanetine dayanmak, 
Güzelliği takdir etmek,
Başkalarındaki en iyiyi bulmak,
Dünyayı bir parça daha iyiye terk etmek,
İster bir çocukla ya da bir parça bahçeyle,
İsterse bir sosyal koşulu iyileştirerek;
Siz yaşadığınız için,
Tek bir canlının bile daha kolay nefes aldığını bilme
İşte budur başarmak...

Ralph Waldo Emerson
"Yapabildiğiniz veya düşünebildiğiniz herneyse başlayın. Cesaretin dehası, kudreti ve büyüsü vardır."
Gothe