27 Mayıs 2010 Perşembe

ÇOK ÖZELİZ ÇOOK İNANMAZSANIZ PARMAK UÇLARINIZA BAKIN...

Kendimi ne zaman işe yaramaz ve aciz hissetsem, aynı hisleri hissettiğim bir anda, eski bir dostun uzun zaman önce söyledikleri gelir aklıma...

Yüzümü kocaman bir gülümseme sarar..

Bana:

kendini her aciz ve işe yaramaz hissetiğinde parmağının ucuna bak... Demişti...

O sıra o kadar üzgün ve duygularımın içinde o denli kaybolmuştum ki,

kendi sesimi bile tanıyamaz bir halde, çok kısık bir ses tonu ile.

neden?? Demiştim...

çünkü o parmak izlerinden bu yeryüzünde başka hiç kimse de yok...

Demiş ve eklemişti.

sen özelsin!!! İNANMAZSAN PARMAKLARININ UCUNA BAK!!!

Birden sanki dirilmiştim... evet ben ÖZELDİM...

HERKES ASLINDA ÖZELDİR. AMA BENİ O GÜNDEN SONRA DİĞERLERİNDEN AYIRAN

TEK AYIRT EDİCİ ÖZELLİĞİM -KENDİMİN ÖZEL OLDUĞUNUN

FARKINDA OLMAMDI...

Hala karamsarlğa düştüğümde, bazen umutsuzluklarla boğuştuğumda o

dostumu hatırlar ve parmağımın ucuna, yüzümde büyük bir gülümseme

ile bakar ve kendi kendime:

SEN ÖZELSİN! BUNLARIN HEPSİNİ ATLATIRSIN!!! derim...

Yine aynı dostum bir karar aşamasında olduğum bir gün bana şöyle demişti..

-Önce ne istediğini iyi belirle... Ve eklemişti..

-Sonra O istediğine ulaşmak için ne gerekiyorsa yap!!!

Sonrada elini tam üç kez gözlerimin önünde çırpmış ve bana.

-ne oldu şimdi? diye sormuştu...

bende anlamsız bakışlar ile cevap vermiştim.

-ne oldu???

-Üç saniye hayatından uçtu gitti ve hiç birşey o üç saniyeyi geri getiremez... demişti...

Ve eklemişti

-Hayatı istediklerine ulaşmak için harca,bir gün arkana dönüp

baktığında uçup giden o saniyelerin bomboş bir ömür haline geldiğini görmek istemiyorsan tabii!!!

Farkındasınız değil mi? Hayatlarımız saniye, dakika, saat dilimlerine bölünmüş, akıp gidiyor.

Ve biz akan bir saniyeyi bile geri dönüp tekrar yaşayamıyoruz...

Onları geri getiremiyoruz.

Aynaya baktığımız da hergün yeni bir beyaz saç telini ve yüzümüzde acımasızca akıp giden dakikaların izini, birer kırışıklık olarak aynada seyrediyoruz.

Peki biz hayattan ne bekliyoruz? beklentilerimiz için varımız yoğumuz

ile savaşıyor muyuz, zaman denen acımasız düşmanla?

Oysa parmaklarınızın ucuna bakın bir kez... Sonrada parmaklarınızı üç kez şıklatın..

Orada gördüğünüz parmak izleri sizden başka kimsede yok... ve parmaklarınızın ucundan çıkan o ses hayatınızın bomboş geçmis üç saniyesi oldu, geçti gitti işte...

Siz özelsiniz, siz yeryüzünde teksiniz...

O zaman hayattan beklediklerimizde bize layik olmalı,özel olmalı, ulaşılması için savaşa değer olmalı... Zaman denen canavar galip gelmeden,biz hayattan beklentilerimize ulaşmalıyız ki,Geçip giden zamana rağmen,geriye dönüp baktığımız da kucak dolusu mutluluk ve beklentilere ulaşmanın hazzı ile zaman zaman yüzümüzde kocaman bir gülümse ile nanik yapabilelim...

Ellerinizi üç kez çırpın, hayattan üç saniyeniz silinip gitti işte...

Bugün özel bir insan olan kendiniz için ne yaptınız?

Beklentileriz için bir uğraş, savaş verdiniz mi?

Yoksa zamanın sizi yenmesine seyirci mi kaldınız?

Mesela özel eski bir dostu aradınız mı bugün?

Tüm bu kısa ama çok anlamlı hayat derslerini veren dostumu kaç

zamandir aramadığımı düşündüm tüm bunları yazarken...

Yerimden kalktım, internetten çıktım ve telefon ile o dostumu aradım

Çok mutlu oldu... ne zamandir sesini duymamıştım hangi dağda kurt öldu? Dedi..

Ben de Özel birini aramak istedim aklıma sen geldin dedim ve sonra ekledim:

Ve ellerimi üç kez çırptım geçen zamanı geri getiremediğimi görünce belki de seni arayacak başka bir üç saniyem olmayacak şu anda aramazsam diyip yazdığım yazıyı yarıda bırakıp seni aradım dedim...

Çok mutlu oldu... Bir dostun mutluluğu ile bende mutlu oldum...

Dostumla telefon konuşmamı bitirip klavyenin önüne oturduğumda yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.

Özel birini arayıp,dakikaları geri getiremeyeceğim bir hayat içinde istediğim bir şeyi yapmanın huzuru ile yani mutlu bir yürekle tekrar yazmaya başladım...

Ve zaman denen sinsi düşmana bir nanik yaptım.acımasızca akıp gidiyorsun,ama ben seni hissediyorum ve istediğim hiç birşeyi ertelemiyorum ve istediklerimi elde etmek için hayatla savaşıyorum der gibi mutlu idim...

Siz hala ne duruyorsunuz? Koşun telefona, bir dostu arayın. Birine

e-mail atın... Onu sevdiğinizi hissettirin..

Onun mutluluğu ile mutlu olun...

Ellerinizi üç kez çırpın ve düşünün hayatınızdan üç saniye boş bir

sayfa girdi koptu gitti işte.

Oysa siz özelsiniz ve size layık bir hayatı hak ediyorsunuz...

Size layık mutlulukları hak ettiğiniz gibi...

Bana inanmazsanız!!!! parmaklarınızın ucuna bakın..

Özen Kıraç...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder